1 Nisan 2012 Pazar

sondan sonra

 çok oldu yazmayalı hatta çoktan da çok oldu. bir önceki yazıda da belirttiğim bu "blog olayına alışamama hali" meselesi bu durumu bayağı etkiledi.hatta bıraktım bile dedim daha yazmam beceremedim vs. diye. zaten yazdıklarımı da bir güven meselesi yüzünden dosdoğru yayınlayamadım bile. ama "döngel" "görbak" ki yine yazmaya başladım.
  aslında sıkışma hallerinden (tuvalet değil tabii ki ) dolayı bu blog'a atlıyorum hemencecik. bööle bi bilememe hali, daralma anları,vs.. hep sonrasında ulen bi yazayım da içimin yağları erisin beaa diyerekten saldırıyorum klavyeye. gerçi sonrası yine hüsran gene hüsran olacak da neese yine yazalım bakalm.
  ne yazalım ? valla bilmiyorum. şu anda kafam acaip bi şekilde game of thrones'un 2.sezonuna takılmış vaziyette. bu hali ruhiyeti içersinde iken (umarım dooru yazabilmişimdir) düzgün türkçe cümle kurma ve üstüne üstlük bi de yazma olayına kendimi kanalize edemiyorum.  gerçi etmeme gerek var mı orası da mechul. hep bu modernism meselesi aaazına tükürdüüüm...
  neese yazı yazmanın meselesine değinmiştim daha önceden hatta tavsiye de etmiştim. ancak asıl iş meğersem sonradan anladığım şekilde "okumak"mış. ne sabır isteyen bir iş arkadaş! yani şimdi şu yazıyı okumaya çalıştığını bir düşünsene !!! püfff....valla sabır ki ne sabır....insanevladının biri (evet suskunlar! : )) salak saçma bir yazı yazmış ne anlattığı da belli değil nie okuyoruz ki lan biz bunları der gibi suratlarda bir ifade oluşabilir ve bu da gayet anlaşılabilir bir sebeptir o yüzden bu handikapları yaşar bir haldeyken de olsam yine de bir iki birşey karalayacağım (tuşlayacağım)
  velhasıl kelam, hayatın sırrını verdiğim bu yazıda : ) son bir noktayı da atlamadan geçmeyeyim : insanlar, birşey yapın! müzik dinleyin, kitap okuyun, sinema film takılın, festivallere gidin, ya da evde oturun "download" takılın. gazetelere bir göz atın, ayda bi tane de olsa uyduruktan da olsa bir dergi alın.karikatür okuyun, oyun oynayın, ya da batak atın : ) ya da bööle salak saçma bişeyler yazın ya da yazılanı okuyun ama birşey yapın! bunların hepsini benim de yaptığım söylenemez ama kıyısından köşesinden de olsa bir dirsek temasımın olduğunu inkar edemeyeceğim. ama birşey yapalım! sadece derdinin para kazanmak ve onu harcamak olduğu, evlenip çocuk yapan işten eve evden işe giden insan tipinden olmayalım! bu hayatta belki de herkes için isteyebileceğim yegane şey budur ! bu temel senin en kıymetli hazinendir.istikbalde dahi....ne diorum lan ben tööbe!
 Fin! The End! Son!

29 Kasım 2011 Salı

.....

Son yazdıklarımdan bu yana 10 gün geçmiş iyi mi, hala blog olayına tamamen alışamadım desem yeridir.Gerçi biraz da hayal kırıklığı oldu bu iş, bazı "şey"leri ifade edebilirim yazarak derken, bunu pek de beceremediğim ortaya çıktı galiba...neeese neese pesimistik olmanın gereği yok zaten her sabah bu ruh hali içinde uyanmaya alayımız alıştı, ondan dolayı ufak ufak bakalım dalgamıza demiş şair.

Gereksiz Duvar Yazısı
"Her pazartesi, çarşamba, perşembe, ve cumartesi sabahları; 'evet, bugün bu sefer bana çıkacak' şeklindeki bir argümana gerçekten inanarak kalkıyorsanız, burada bir sıkıntı vardır...."

19 Kasım 2011 Cumartesi

iki şarkı

 ne kadar dinlesem de bıkmayacağım 2 şarkı olduğuna karar verdim cemaat-i vs!!! uzun süren deneyler sonucunda "evet bıkamıyorum cidden de" dediğim şarkılar Simon & Garfunkel - Sound of Silence ve de Hindi Zahra - Imik Simik...hepinize ciddi anlamda tavsiye edilir. (kusura bakmayın da eğer beğenmezseniz, sıkıntı sizdedir :) )

17 Kasım 2011 Perşembe

hayyam....

Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!

misss

 Şu andaki okul durumumdan ötürü, acaip bir boşluk hissiyatı beni çekip çevrelemiş durumda. Ocakta muhtemel bir mezuniyet durumu var, ancak ben insanların yaptığı gibi mezuniyetten sonra bir dinlence yapmak yerine mezun olmadan kafa dinleme şansına sahip oldum ve insanları da buna inandırdım (walla!). Birşey yapmama hali dünyanın en güzel şeyi herkese tavsiye ederim, evet maddiyattan dolayı bazen sıkıntılarınız olabilir ancak "birşey yapılmalı" haline doğrudan doğruya muhalif olma durumu inanılmaz bir tatmin havası yaratmakta. Ya zaten ben küçükken de ne olacaksın sorusuna sadece 2 sefer cevap vermiştim (biri tarih öğretmeni olmak diğeri de arkeolog!) ki bundan anlaşılacağı gibi aslında bir hayalim de yoktu. Bu hal tavır içersinde yetiştiğim için şu anda da "birşey yapmalısın" haline muhalefet olmak gayet doğal bir sürecin sonucu galiba. Haa yanlış anlaşılmasın, bu "çocukken de ben bööle bir bilince sahiptim ondan bugün de bööleyim" demek değil, sadece kısmen üşengeç ruh halinin çocukluğa inilerek lokal anlamda bir çözümlemesidir diyebilirim. İşin özü, dinlenmek güzeldir,candır,tavsiye edilir....

haydeee

 Valla kaç senedir aklımda vardı bu müthiş (!) proje, "ulan bi blog yazayım (nasıl bir fiil kullanacağımı bile bilmiyorum), da milletin aazı düşsün" die (sanki kaç kişi okuyacaksa) ve sonunda bunu hayata geçirdim artık! Şimdi neden bööle bişiye ihtiyaç duydun derseniz valla ben de bilmiyorum ki bilsem de bu sizi zerre kadar ilgilendirmezdi zaten bu yüzden de söylemek gibi bir derdim olduğunu da sanmıyorum. "E madem ööleydi de kardeşim nie 'bu projeyi hayata geçirdim sonunda' die bir introdakşın yapıyorsun ve bizi de meraka salıyorsun" da  diyebilirsiniz tabi, bu konuya da nasıl bir cevap verebileceğim konusunda muallaktayım.Ehem ehem neese bu sadece bir girişti, girilmek içindi, ve sonunda girdiğimi düşünerek vatana millete hayırlı olsun diyorum efenim.